Göz Çevresi Dolgusu
Göz Çevresi Dolgusu; Kırışıklıkların giderilmesi, hacim kayıplarının onarılması ve nem dengesinin yeniden kazanılmasını sağlayan Göz Çevresi Dolgusu hassas ve ince yapılı cilt dokusunda oluşan deformasyonların dolgu enjeksiyonu ile tedavi edildiği non-invaziv tedavi yöntemi olup, cilt analizi ve enjeksiyon alanlarının belirlenmesi öncesinde Göz Çevresi Dolgu Tedavisi Nasıl Uygulanır? Etkileri ve Kalıcılığı gibi önemli konu başlıklarına yazımız içerisinden ulaşabilirsiniz.
Göz çevresindeki cilt dokusu yüz ve diğer vücut bölgelerindeki cildin fizyolojisine göre farklı yapı ve özelliktedir. Özellikle göz çevresindeki cilt dokusunun yüze kıyasla 1/3 oranında daha ince olduğunu ifade edebiliriz. Ayrıca yağ ve ter bezlerinin göz çevresinde daha az olması kronolojik yaşlanma, çevresel ve genetik faktörlerin olumsuz etkilerini daha fazla göstermektedir. Ayrıca mimik kaslarının kullanılması göz çevresinin daha fazla hareket etmesine yol açarak karmaşık cilt problemlerinin ortaya çıkmasına neden olmaktadır.
Kişinin olduğundan daha yaşlı ve yorgun gözükmesinin yanı sıra ifade ve genel görünümünü etkileyen cilt problemleri kırışıklık, sarkma, hacim kaybı ve göz altında çukurluklarla birlikte mor halkaların oluşturmaktadır. Hassas ve ince yapıdaki göz çevresi cildinin bakım ve tedavi yöntemleri ile iyileştirilerek bu estetik sorunların çözümlenmesi mümkündür. Estetik cerrahi operasyonlarına alternatif olarak kullanılmakta olan ameliyatsız cilt tedavileri arasında kullanılan dolgu enjeksiyonları göz çevresindeki problemlerin ve hasarların giderilmesinde kullanılan en popüler işlemdir.
İçindekiler
Göz Çevresi Dolgusu
Hyalüronik asit içerikli dolgu maddesinin göz çevresindeki cilt dokusuna enjekte edilmesi esasına dayanan Göz Çevresi Dolgusu cilt ve cilt altı katmanlarının ihtiyaçlarını karşılayarak daha güçlü bir form kazanmasına yardımcı olmaktadır. Göz çevresindeki problemleri hedef alarak uygun dozlarda enjekte edilen dolgu tedavisi öncesinde yüz ve cilt analizi yaptırarak kişisel tedavi planlamasının oluşturulmasına olanak sunmak için ücretsiz muayenemizden yararlanabilirsiniz.
Estetik ve güzellik sektöründe kırışıklıkların giderilmesi, hacim kayıplarının onarılması ve nem dengesinin yeniden kazanılmasını sağlayan hyalüronik asit ve cilt dolgusu tedavisi hakkında merak ettiğiniz soruları iletmek, ücretsiz muayene ve yüz/cilt analizi için randevu talebinde bulunmak ya da Göz Çevresi Dolgusu fiyatları hakkında bilgi almak için aşağıda bulunan iletişim formunu kullanabilirsiniz.
Göz Çevresi Dolgusu Nasıl Uygulanır?
Göz Çevresi Dolgusu hyalüronik asit içerikli dolgu maddesinin göz çevresindeki cilt dokusuna ince uçlu iğneler kullanılarak enjekte edilme esasına dayanan oldukça pratik, hızlı ve konforlu bir cilt tedavisidir. İşlem öncesinde cilt ve yüz analizi oldukça önemlidir. Klinik değerlendirme sonrasında göz çevresindeki cilt, cilt problemleri ve hasarlar analiz edilerek uygulanacak dolgu dozuna ve enjeksiyon alanlarına karar verilmektedir.
Klinik değerlendirmenin ardından enjeksiyon bölgeleri antiseptik solüsyon ile temizlenerek kir ve kozmetiklerden arındırılmaktadır. Daha sonrasında lokal anestezik krem sürülerek iğne giriş yerlerindeki batma hissi en aza indirilmiş olmaktadır. Yeterli uyuşmanın elde edilmesi ile beraber göz dış kenarlarına, göz altına ve problemli diğer alanlara uygun ve minimal dozlarda hyalüronik asit enjekte edilerek seans tamamlanmış olmaktadır.
Göz Çevresi Dolgusu Kalıcılık Süresi
Diğer cilt dolgusu tedavilerinde olduğu gibi Göz Çevresi Dolgusu işlemi de tekrarlanabilir özelliğe sahip bir prosedürdür. Cilt kalitesine, probleme, kullanılan dolgu dozuna ve hyalüronik asitin özelliklerine göre etkinlik süresine sahip olan bu tedavi yönteminin kalıcılık ve etkinlik süresi ortalama 8 ila 16 ay arasında değişmektedir. Göz çevresinde elde edilen optimum iyileşmenin sürdürülebilmesi için etkinlik süresi sonrasında dolgu tedavisinin tekrarlanması önerilmektedir.
Göz Çevresi Dolgusu Sonrası Görülen Etkiler
Göz Çevresi Dolgusu tedavisinde kullanılan hyalüronik asitin en belirgin özelliği yüksek su tutma kapasitesidir. Su bazlı bir bileşen olmasının yanı sıra elastik yapısı sayesinde cilde hacim, nem, ışıltı kazandırırken incelmiş cilt dokusunun kaybetmiş olduğu volümü ve sağlığı yeniden kazanmasına yardımcı olmaktadır. Böylece enjeksiyon sonrasında özellikle göz altında ve göz kenarlarındaki açarken cildin nem dengesini düzenlediği için ifadenin daha sağlıklı, ışıltılı ve genç görünüme kavuşmasını sağlamaktadır.